Akşehir Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Akşehir Mutlu Sonlu Masöz

Scarlet bir an için, onun androidin sensörünü parçalamaya niyetlendiğini düşündü ama sonrasında Wolf, isteksizce kolunu uzattı. İğne tenini delip geçerken yüzündeki ifadeye bakılırsa, aklı başka bir yerlerdeydi. Android kan örneğini alıp şırıngayı geri çektiğinde, Wolf bir adım geriledi ve kollarını göğsünde kavuşturdu. İğneden korkuyor olabilir Akşehir Mutlu Sonlu Masöz miydi? Scarlet gözlerini kısarak onu süzdü, android bir başka şırınga çıkarttığında kendi dirseğini ileri uzattı. Şırınganın, dövme yapımından daha can yakıcı olduğunu hiç sanmıyordu. Scarlet yüzünü buruşturarak şırınganın kendi kanıyla dolmasını izledi.

“Tam olarak aramış olduğunız nedir?” dedi, android işini bitirip her iki şırıngayı da gövdesine geri soktuğunda. “Kan taraması yapılıyor,” dedi android. Ardından bir uğultu ve bipleme sesleri terfi etti. Wolf bir kolunu aşağı düşürürken, android de sonucu duyurdu. “Taramam  tamamlandı. Lütfen kapınızı kapatın ve bir sonraki emre kadar bu odadan ayrılmayın.” Bunu esasen söylemiştin,” dedi Scarlet, koridora yönelen androidin arkasından. Başparmağını hâlâ kanayan iğne izine bastıran Scarlet, kapıyı ayağıyla iterek kapadı. “Bu da neydi böyle? Belki de müşteri hizmetlerine gidip sağlam bir şikâyette bulunmalıyım.

Akşehir Mutlu Sonlu Masöz

Arkasına döndüğünde, Wolf’un tekrar pencere kenarına geçtiğini gördü. Insanın attığı adımları işitmemişti bile. “Yavaşlıyoruz,” dedi Wolf. İşkence benzer biçimde kısa bir sessizliğin ardından, trenin yavaşladığını Scarlet da hissetti. Pencereden dışarı baktığında, Scarlet öğlen güneşi altında yatan sık ağaçlıkla çevrili olduklarını görebiliyordu. Etrafta herhangi bir yol yada bir bina yoktu. Durdukları yer bir istasyon değildi. Aklındaki suali dillendirmek için ağzını açtı ama Wolf’un yüzündeki ifadeyi görünce duraksadı. “Sen de duydun mu?” diye sordu Wolf.

Scarlet boynunun biraz olsun rahatlaması için kapüşonlu eşofmanın fermuarım açtı ve kulak kabarttı; manyetik rayların uğultusu, bir sonraki kabinin açık penceresinden içeri dolan rüzgârın sesi, yerinde sallanan bavulların zangırtısı… Ağlama sesi. O denli uzaktan geliyordu ki sanki hemen hemen uyanılmış bir kâbusun son yankısıydı. Scarlet’ın kollarındaki tüyler diken diken oldu. “Orada neler oluyor?” Duvardaki hoparlör cızırdadı. “Sayın yolcularımız, tren müdürünüz konuşuyor. Tren dâhilinde acil bir konum söz konusu. Tıp otoritelerinin varmasını beklerken bir süre rötar yapacağız. Tüm yolcularımızdan odalarında kalmalarını ve androidlerimizin talimatlarına uymalarını rica ediyoruz. Anlayışınız için teşekkürler.”