Akşehir Masaj Salonu Masöz Alara
Akşehir Masaj Salonu
Haklısın. Tercih hakkı bile var denemez.” Cinder’ın vücudu aynı anda hem aradaki açığı kapatıp ona sarılmak hem de onu itip kendinden uzaklaştırmak istiyordu. Dudaklarını yakan beklenti ise, her iki seçeneği de olanaksız kılıyordu. “Majesteleri?” Cinder belli belirsiz bir hareketle yüzünü hafifçe prense doğru yaklaştırdı. Kai’nin nefes alış sesine kulak verdi ve bu sefer prensin gözleri, Cinder’ın dudaklarına düştü. “Çok üzgünüm,” dedi. “Bunun korkunç bir şekilde uygunsuz olduğuna inanırım fakat… Akşehir Masaj Salonu
Akşehir Masaj Salonu
Hayatım aslına bakarsan altüst olmak üzereymiş gibi görünüyor.” Cinder’ın kaşları sorgularcasına çatıldı fakat Kai başka bir şey söylemedi. Parmakları, bir meltem kadar hafif bir halde Cinder’ın kaşlarını okşadı. Sonra başını eğdi. Cinder yerinden kıpırdayamadı, gözlerini kapatırken yapabildiği son hareket, dudaklarını ıslatmak oldu. Akşehir Masaj Salonu Cinder’ın başında ani bir acı patladı ve omurgasına doğru indi. Nefesi kesilen Cinder, elleriyle midesini tutarak iki büklüm oldu. Tüm dünya dönüyordu. Boğazcaı asitle yanıyordu. İleri doğru düşerken Kai de bağırdı ve son anda kızı yakalayarak asansör zeminine yatırdı. Birleşik Krallık, Avrupa Federasyonu, Afrika Birliği, ABD Cumhuriyeti ve Avustralya. Bir kraliçe, iki başbakan, bir başkan, bir yöneticigeneral, üç eyalet temsilcisi ve iki bölge temsilcisi. Her temsilcinin kendi ekranının altında adı, unvanı ve hangi ülkeden katıldığı yazıyordu.
Başı dönen Cinder, prense sokularak titredi. Acı, geldiği kadar ani bir hızla kayboldu. Cinder, Kai’nin kolunun altından nefes nefeseydi. Kai’nin sesi, kulak zarından içeri ulaşmaya başlamıştı. Akşehir Masaj Salonu Tekrar ve tekrar onun adını sayıklıyordu. Boğuk sesler duydu. İyi misin? Ne oldu? Ne yaptım? Cinder ateş içindeydi; eldiven içindeki elleri terlemiş, yüzü yanıyordu. Tıpkı Dr. Erland’ın ona dokunduğu öteki seferki şeklinde. Ona neler oluyordu böyle? Dudaklarını yaladı. Dili sanki köseleye dönmüştü. “İyiyim,” dedi, gerçekten iyi olup olmadığından kesin olmadığı hâlde. “Geçti. Şimdi bir şeyim yok.” Gözlerini sımsıkı yumdu ve en minik hareketinin bile acıyı geri getireceğinden korkarak öylece bekledi. Kai’nin parmakları kızın kaşlarına, saçlarına değdi. “emin misin? Hareket edebiliyor musun?”
Son yorumlar